
Ramazan ayından bir kaç gün önce Eskişehir'deki büyük bir alışveriş merkezinde tatlılar ve mezeler konusunda yarışma yapılmıştı. Ben de broşürlerde görünce katılmak istedim ve şerbetli tatlılar kategorisinde yarışmaya katıldım. Yaptığım zaman çok beğenilen Portakalağacı sitesindeki Şekerpareyi yaptım. Yarışma günü sabahtan tatlımı teslim ettim. Servisi kolay olsun diye minik muffin kağıtlarına koymuştum. Jüri üyeleri sırayla tatlıların tadına baktılar ve puan verdiler. Jürinin işi bitince de büyük bir masaya bütün tatlıları dizip yarışmacılar, yakınları ve alışveriş merkezinde bulunan müşterilere ikram edildi.
İşte benim üzüldüğüm sahne bundan sonra yaşandı. Biz ne zaman böyle insanlar olduk anlamıyorum. Tatlıları elleriyle yağmalayanlar mı istersiniz, evlerinden tabak getirip koyabildikleri kadar tatlıyı tabağa doldurup götürenler mi? Biz yarışmacılar için hazırlanmış olan hasır sepetleri yarışmacı olmayanların ikişer üçer almaları mı? Bense ağzım açık kendi yaptığım tatlının bile tadına bakamadan seyredebildim olayı :). Yarışmanın sonucu mu? Dereceye giremedim. Tadanların, tarifini isteyenlerin, kesin birinci ya da ikinci olursun diyenlerin olmasına rağmen. Önemli olan yarışmaktı dedim ve ertesi gün yapılacak olan geleneksel tatlılar kategorisinde yarışmaktan vazgeçip evime döndüm. Aynı şeyleri görmeye inanın tahammülüm yoktu.
Bu resimler yarışmadan iki küçük kare. Ne olursa olsun bir anı işte.
Şekerparelerim